Tansiyon düşmesi hakkında merak edilen tüm detaylara makalede uzmanlara sorarak yer verilmiştir. İşte detaylar.
Düşük Tansiyon Nedir?
Hipotansiyon olarak bilinen düşük tansiyon kan basıncı değerlerinin üst sayı için 90 milimetre cıvanın ya da alt sayı 60 mm’nin altında olduğu zamanlarda ortaya çıkan bir durumdur. Düşük tansiyon her zaman bir sağlık sorunu anlamına gelmez.
Yapılan araştırmalara göre düşük tansiyonu olan insanlar normal tansiyonu olan insanlardan daha fazla yaşama eğilimi gösteriyorlar. Elbette aşırı düşük tansiyon kişilerin yaşam kalitelerini olumsuz etkiler. Sürekli düşük tansiyon durumlarının muayene edilmesi ve gerekli tedavilerin uygulanması gerekiyor.
Düşük Tansiyon Nedenleri Nelerdir?
Düşük tansiyonun dehidrasyondan ciddi cerrahi ve tıbbi bozukluklara kadar pek çok nedeni vardır. Kullanılan ilaçlar, beslenme düzeni, uyku durumu, fiziksel durum, stres seviyesi, solunum ritmi vücut pozisyonları gün içinde sürekli olarak değişir. Tansiyon da bu faktörlere bağlı olarak değişir. Geceleri ise tansiyon en düşük seviyelere ulaşır.
Hamilelik döneminde düşük tansiyon yaşanması son derece normal bir durumdur. Hamilelik döneminde dolaşım sistemi genişlediği için tansiyon düşer. Genelde bu durum geçicidir.
Büyük yaralanmalar ya da iç kanamalar sebebiyle tansiyonda önemli ölçüde düşüşler yaşanır.
Beslenmedeki B-12 vitamini ve folat vitaminini eksikliği de düşük tansiyona neden olur.
Düşük tansiyonun nedeni ancak hekim muayene ve tetkikleri sonrası anlaşılabilir.
Seyredin: Tansiyonun düşmesi durumunda ne yapılmalı?
Düşük Tansiyon Türleri Nelerdir?
Uzmanlar düşük tansiyonu nedenlerine ve bazı faktörlere bağlı olarak kategorilere ayırmışlardır.
Ayakta dururken meydana gelen düşük tansiyon, ortostatiktir. Diğer adı ile postural hipotansiyon olarak isimlendirilir. Oturma pozisyonundayken ya da uzanırken aniden ayağa kalkmayla birlikte meydana gelen tansiyon düşüklüğüdür.
Ayağa kalkıldığında yerçekimi kanın bacaklara birikmesine sebebiyet verir. Bu durum kalp atış hızını artırır.
Vücut bu durumu kan damarlarını daraltarak telafi eder. Böylece kanın yeniden geri dönmesini sağlar. Ancak; ortostatik hipotansiyon durumlarında bu dengeleme mekanizması başarılı olamaz. Dolayısıyla tansiyon düşer. Tansiyon düşüklüğü de baş dönmesi, gözlerin bulanık görmesi ve bazen de baygınlık yaşamaya varan belirtiler gösterir.
Ortostatik Hipotansiyon Nedenleri
Ortostatik hipotansiyon birçok sebepten kaynaklanabilir. Susuzluk, uzun süreler ayakta kalmak, diyabet, büyük varisli damarlar, kalp problemleri, çok sıcak ortamda olmak, gebelik, yanıklar, bacakları üst üste atarak uzun süre oturmak, nörolojik bozukluklar bu tansiyon türünün nedenleri arasındadır. Ortostatik hipotansiyon özellikle ileri yaşlarda sıklıkla görülür. Ancak; erken yaşlarda ve sağlıklı bireylerde de görülme riski oldukça fazladır.
Yemek yendikten sonra meydana gelen düşük tansiyon türü postprandiyal hipotansiyon olarak isimlendirilir. Yemek sonralarında tansiyon düşer. Normalde vücut kalp atış hızını artırır. Normal tansiyonun korunması için kan damarlarını daraltır. Ancak; bazı bireylerde bu durum gerçekleşmez. Baş dönmesi ve bayılma gibi durumlar ortaya çıkar.
Düşük Tansiyon Belirtileri Nelerdir?
Düşük tansiyon birçok belirti gösterebilir. Bazı insanlar belirtileri çok daha şiddetli yaşayabilirler. Bazı hastalarda düşük tansiyon aniden meydana gelir. Bu da baş dönmesi, sersemlik hissi, bulantı, yorgunluk, konsantrasyon kaybı ve baygınlık olarak kendini gösterebilir. Bu belirtiler görüldüğünde düşük tansiyonun altında yatan başka sağlık sorunları olabilir.
Aşırı derecede düşük tansiyon ise hayati tehlikelere neden olabilir. Bu bir şok durumudur. Bu şok durumlarında soğuk ve soluk bir cilt gözlemlenir. Kişi kısa ve hızlı soluk alıp vermeye başlar. Bu belirtiler gözlemlendiğinde vakit kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu belirtilerle birlikte yaşlı hastalarda akıl karışıklıkları da görülebilir. Tüm bunlar acil müdahale gerektirir.
Düşük Tansiyonun Diğer Belirtileri
Bireye düzenli olarak yapılan tansiyon ölçümlerinde sürekli olarak düşük tansiyon varsa ancak birey kendini iyi hissediyorsa mutlaka uzman hekimin gözlemi altında kalmalıdır.
Belirti ve semptomlar hafife alınmamalıdır. Hastalarda bu belirtiler fark edildiğinde uzman hekime gidilerek gerekli muayene ve tetkikler yaptırılmalıdır.
Düşük Tansiyonla Meydana Gelen Komplikasyonlar Nelerdir?
Düşük tansiyonla birlikte bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Hafif seyreden yani orta derecede gelişen düşük tansiyon durumlarında baş dönmeleri, halsizlik hissi, düşme ya da bayılma gibi semptomların görülme riski vardır.
Ciddi düşük tansiyon durumlarında ise riskler fazladır. Ciddi bir düşük tansiyon rahatsızlığında vücut normal olarak işlevlerini yerine getirmek için yeterli oksijenden mahrum kalır. Yani yeteri kadar oksijen alamaz. Bu durumda kalbe ve aynı zamanda beyne zarar verme riskini beraberinde getirir. Dolayısıyla düşük tansiyon belirtileri ciddiye alınmalıdır.
Düşük Tansiyon Nasıl Tedavi Edilir?
Belirti göstermeyen ve bazı semptomlara neden olmayan, yalnızca hafif semptomları olan düşük tansiyon tedavi gerektirebilir. Düşük tansiyonda yoğun belirtiler ve semptomlar varsa tedavi şarttır.
Tedavi düşük tansiyonun altında yatan nedene bağlı olarak yapılır. Yani ilk olarak düşük tansiyon rahatsızlığının altında yatan neden araştırılır. Bu neden tespit edildikten sonra bunun tedavisi uygulanır. Söz gelimi; eğer düşük tansiyon bir ilaç kullanımından kaynaklanıyorsa hekim hastanın ilacını değiştirebilir, o ilaç yerine başka bir ilaç reçete edebilir ya da ilacın dozu yeniden düzenlenebilir. Elbette hangisinin uygun olacağına uzman hekim karar verecektir.
Bu nedenle; hastalar bilinçsizce ilaçlarını almayı kesemez ya da doz ayarlaması yapamazlar. Mutlaka uzman hekim muayenesi gerekir. Yapılan muayene ve tetkikler sonucunda düşük tansiyona her hangi bir nedene bağlı değilse düşük tansiyonun engellenmesine yönelik tedaviler uygulanır.
Düşük Tansiyonun Yükseltilmesi için Tedavi
Düşük tansiyonun yükseltilmesi için ilk önce muayene gerçekleştirilir. Zira, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna, varsa sağlık sorunlarına ve ilaç kullanımlarına bakılır. Daha sonra tansiyonun yükseltilmesi için yöntemler uygulanır.
Bol su tüketimi önerilir. Bununla beraber kompresyon çorapları verilebilir. Bu ürünler varis ağrısını ve damar şişmesini hafifletir. Bacaklardaki kan birikmesini azaltır. Hangi tedavi ve önerilen olacağı ise uzman hekim muayenesi sonrası tespit edilir. Uzman hekim tüm kriterleri göz önüne alarak hastasına gerekli tedaviyi uygular.
Video: Tansiyon düşünce ne yapmalı? Serdar Akgün, Sağlık Videoları
Düşük Tansiyon için Ne Gibi Önlemler Alınabilir?
Tansiyonun düşmemesi ve bu durumun azaltılması için bazı önlemlerin alınması mümkün. Bu önlemler şöyle sıralanabilir;
- Bol su tüketimi oldukça önemli. Vücut susuz kaldıkça tansiyon düşer. Bunun yaşanmaması için su tüketimi ihmal edilmemelidir.
- Sağlıklı beslenmek tansiyon düşüklüğünü önler. Bu sağlık sorununu yaşayanlar beslenmelerini bir program dahilinde gerçekleştirmelidirler. Sağlıklı ve düzenli bir beslenme programı ile bu sorunu aşmak mümkün. Taze ve mevsiminde sebze ve meyveler, yağsız tavuk ve balık tüketimine ağırlık verilmelidir.
- Gün içindeki öğünlere de dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle karbonhidrat zengini yiyecekler tercih edilmemelidir. Patates, pirinç, ekmek ve makarna karbonhidrat zenginidir. Bu nedenle bu besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Bunun yerine daha az karbonhidrat içeren besinler tüketilmelidir.
- Alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Bol alkol tüketmek susuzluğa neden olur. Bu da tansiyonun düşmesine sebebiyet verir.
- Uzman hekim önerisi doğrultusunda fazla tuz yenmesi önerilebilir. Ancak; yemeklerde fazla tuz yemek kişinin hoşuna gitmiyorsa o halde doğal soya sosu kullanabilir. Bununla beraber yemek soslarına az miktarda olmak üzere toz çorba karışımı ilave etmek de bir çözüm.
- Uyurken yer çekimi etkileriyle karşı karşıya kalınır. Bunun için uyuma yastığının baş kısmı hafifçe yükseltilmiş olmalıdır.
Bu gibi hususlara gereken önem verilirse düşük tansiyon önemli ölçüde önlenir.
Düşük Tansiyonun Önlenmesi için Yapılmaması Gereken Hareketler
Yataktan kalkarken önce birkaç kez derince nefes alınmalıdır. Daha sonra yavaşça doğrularak biraz oturmak gerekir. Uyanır uyanmaz yataktan aniden kalkmak tansiyon düşüklüğüne neden olur. Oturulurken bacak bacak üstüne atılmaması önerilir.
Vücudun duruş şekillerine dikkat edilmelidir. Çömelmek, kalkmak, eğilmek ve uzanmak gibi hareketler arasındaki geçişler yavaş bir şekilde yapılmalıdır. Bu hareketleri bir anda yapmak tansiyon düşüklüğüne neden olur. Söz gelimi; çömelirken aniden ayağa kalkmak, uzanırken birden doğrulmak gibi. Bu anlarda tansiyon düşer. Bu nedenle daha sakin hareket edilmesinde yarar var.