Kaynak: soru.com.tr

Pozitif düşün

Pozitif düşünmek ve ya bir diğer değişle olumlu düşünmek, doğuştan kazanılan bir yetenek değildir. Bu yeteneği sonradan kazanıyor insanlar. Pozitif düşünmek sizi her yerde güçlü durmanıza, zorluklarla başa çıkmanıza ve mutlu olmanıza sebep olur. En karamsar anımızdan en iyi olduğumuz ana kadar her şekilde her koşulda olumlu düşünmek çok önemlidir. Hayatın zorlu şartlarında kendinizi yapayalnız, başıboş hissetmemek ve mücadelenize devam edip başarılı olmak için pozitif düşünme altın kuraldır. Mutsuz olmak için bir sürü sebep olabilir ama bizden daha kötü durumda olanlar da var. Her şeye herkese inat olumlu düşünün, mutlu olun. Bu sizin ruh sağlığınızı da olumlu etkileyecektir. Etrafınızdaki insanlara örnek bile olabilirsiniz. Sizin ayağınıza çelme takmak isteyen, başarınızı kıskanan ve sizden hiç haz etmeyen insanlar bile size engel olamaz. Yeter ki kendinize olan inancınızı kaybetmeyin ve daima mutlu olmaya çalışın. Unutmayın mutluluk size gelmez, o mutluluğu siz yaratacaksınız.

Sağlıklı beslen

Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin öğelerinden yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve minerallerden yeterli miktarda almalıyız. Vücudumuzun tüm besin maddelerine ihtiyacı vardır. Tek taraflı beslenmek yani sadece protein veya karbonhidratla beslenmek yanlıştır. Dengeli beslenerek vitaminler, mineraller ve lifler gibi önemli besin maddelerinden de almış oluruz. Bu şekilde beslenmek insanın bilişsel, duyusal ve fiziksel gelişimini hızlandırır, gelişime olumlu katkılar sağlar. Sağlık her şeyden paradan, maldan, mülkten, işten kısacası aklınıza gelebilecek her şeyden daha değerlidir, daha kıymetlidir. Sağlığınızı kaybetmeniz sizin yaşama ihtimalini de çok düşürür. Sağlığınızı kaybetmeniz sizin işinizi, malınızı, mülkünüzü de kaybetmeniz anlamına gelir. Her zaman daha sağlıklı, daha temiz gıdaları tüketmek, vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılamak çok önemlidir. Sağlığını kaybeden birinden mutlu olmasını beklemek deve kuşundan uçmasını istemek gibi bir şey olur. Hiçbir doktor yazmak reçetelere ama en büyük ilaç sevgidir, mutluluktur. Mutlu olmak için de sağlığınızı korumanız lazım. Daima bedensel ihtiyaçlarınızı en sağlıklı gıdalarla takviye edin.

Ertelemeyi bırak

ertelemek; belki de hepimizin bilinçli bilinçsiz olarak yapmış olduğumuz bir eylemdir. Ertelemek bir çare ve ya kurtuluş değil aksine var olan yükümüze yeni yük eklemek gibi bir şeydir. Yarın başlarım, sonra yaparım, birazdan yaparım deyip sürekli sonraya erteliyoruz ve o günün getirmiş olduğu yükten kurtulmak yerine o yüke yeni yükler ekliyoruz. İşimizde başarısız olmamıza da sebebiyet veriyor ve ister istemez kafaya takıp mutsuz oluyoruz. Bir nevi kendimize iş çıkarıyoruz durup dururken. Ertelemek yerine o işi var gücümüzle yapmak yerine gözümüzde büyüttüğümüz için sonra yaparım deyip yapmıyor ve başarısız oluyoruz. Mutlu olmak, başarıyı tatmak istiyoruz ama bir işi gözümüzde büyütüp erteliyoruz. Başarı merdivenlerine hiç kimse elleri cebinde çıkmamıştır. Fedakârlık ve sabır olmak zorunda ki o başarı gelsin. O başarı da mutluluğu getirsin. İşinizi hiçbir zaman ertelemeyin. Zamanınızı verimli kullanmak, var olan işi çabucak halletmek hem sizin moral motivasyonunuzu arttıracak hem de mutlu olmanızı sağlayacak. Mutlu olmayı istiyorsanız ertelemek yerine o işi halledip yeni şeylere imza atmanız lazım. Erteleyerek belki de hayatınızın en büyük fırsatlarını kaçırıyor olabilirsiniz. O yüzden ertelemek yerine her zaman işinizi bitirip mutlu olmaya başarılı olmaya bakın.

Kıyaslama yapmayın

Kendinizi hiçbir zaman kimseyle kıyaslamayın. Unutmayın kendinizi başkalarıyla kıyaslamak sizin kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük olur. Kendinize model almak yerine siz kendiniz insanlara örnek olun. Kıyas yapmak acizliktir. Kendinize olan güveninizin olmadığını gösterir. Kıyas sadece kendi egonuzu sınırlı insan çevresi ile rahatlatmaktır. Kendinizi başka insanlarla kıyaslamanız, sizin aciz, korkak ve güvenden yoksun olduğunuzu gösterir ve bu sizi bi hayli mutsuz eder. Kıyas yapmak, içinde bulunduğu düzleme göre değil, gözlerinin düştüğü düzleme göre yaşayan insandır. Eksikliklerini kendisine bakarak değil, başkalarına bakarak belirlediği için çözüm talepleri gerçekçi değildir. Kıyas yaparak yaşayan insan gıpta etmeyi beceremez. Kendi başına yeterince muğlak olan mutluluk arayışı, bu insan açısından ise tamamen kontrol dışındadır. Kendi önüne bakmayı beceremediği için yalnız kalmaktan çok korkar. Kıyas yaparak yaşayan insan, televizyondaki reklamlarda gördüğü olur olmaz pek çok şeyi isteyen küçük çocuklar gibidir. Mutluluk sizin çevrenizdeki insanlarda değil, sizin kendi içinizde ve o mutluluğu arayıp bulmak ta sizin elinizde. Çevrenize bakarak yaşamayı değil de kendi bildiğiniz gibi yaşamak sizi daha çok mutlu edecektir…