Cumhuriyet dönemi edebiyatının en önemli isimlerinden ve herkes tarafından tanınan güçlü sesi, güçlü saz yeteneği ve güçlü kalemi ile gönüllerimizde taht kuran Aşık Veysel isimli halk ozanımıza dair o kadar söylenecek söz var ki, hangi birini söylesek eksik kalır. Görmeyen gözlerine rağmen bağlama çalışı ile çevresindeki herkesi etkilemeyi başaran Aşık Veysel tarafından kağıda akıtılmış saf ve temiz duygulara ait o güzel sözler ise ondan bize miras kalan yegane hatıraları.
Aşık Veysel kimdir?
Aşık Veysel ismi ile tanınan halk ozanımızın tam adı Veysel Şatıroğlu’dur. Bir Afşar Türk’ü olan Aşık Veysel, Sivas ilinde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda görme yetisini kaybeden Aşık Veysel, çiçek hastalığı sebebi ile hem iki kız kardeşini, hem de görme yetisini yitirdi. Fakat bu onun için bir engel değildi. Hayatı boyunca birçok eser verdi, birçok notayla insanların hayatına dokundu. 1930’lu yıllarda düzenlenen şiir gecelerinde tanıştığı Kutsi Bey tarafından kendisine verilen destek ile birçok ili dolaşmaya ve sözlerini yazmaya başladı. Köy Enstitüleri kurulduğu yıllarda ise hocalık yaparak birçok genç sanatçının gelişmesine yardım etti. Daha sonra tüm ülke tarafından tanınacak Fikret Kızılok gibi nadide sanatçıları yetiştiren Aşık Veysel, kimisi türkü, kimisi şiir birçok yazı kaleme aldı ve bu yazılarından bazılarını kendi saz yeteneği ve güçlü sesi ile seslendirdi. 1973 yılında yakalandığı akciğer kanseri ile aramızdan ayrıldı ve 1984 yılında yayınladığı ve yazdığı tüm yazıları Bütün Şiirleri ismi ile yayınlandı.
En güzel Aşık Veysel sözleri
Sizler için derlediğimiz ve hayatın içinden gelen, bazen bir aşkı, bazen bir ayrılığı ve bazen ise sadece hayatın akışını konu alan işte en güzel Aşık Veysel sözleri:
- Anlatamam derdimi dertsiz insana, Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.
- Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.
- Ne varise sende bende, aynı varlık her bedende. Yarın mezara girende, sen toksun da ben aç mıyım?
- Bu alemi gören sensin. Yok gözünde perde senin. Haksıza yol veren sensin. Yok mu suçun burada senin.
- Kuran’a bak, İncil’e bak… Dört kitabın dördü de hak. Hakir görüp ırk ayırmak, hakikatte yüz karası.
- Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı, ben babamı sen ustanı unutma.
Dünyaya geldiğim anda yürüdüm aynı zamanda iki kapılı bir handa gidiyorum gündüz gece - Yüzü güzel olana kırk günde doyarsın da, gönlü güzel olana kırk yılda doyamazsın.
- İnan sana değil kastım, cahille sohbeti kestim.
- Şu geniş dünyaya sığmayan gönül şimdi bir odaya kapandı kaldı.
- Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım.
- Seyrettim âlemi dünya dar dedim. Ay dünya arası sanki bir adım. Denizi karayı ölçtüm aradım. Adalar içinde var belli değil.
- Bir güzelin mecnunuyum ezelden. Veremem telkini gelmiyor elden. Yandım ateşine can-ı gönülden. Görmesem günlerim uzar yıl gibi.
- Gönle delidir demiştik baştan. Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan. Boğulmaz denizden yenmez ateşten. Ateşi kor közü kendinden olur.