Doğum adı ile Yılmaz Pütün ancak Türk halkının bildiği ismi ile Yılmaz Güney, 1 Nisan 1937 yılında Yenice’de dünyaya geldi. Türk sinema oyuncusu, yönetmen, yapımcı ve senaryo yazarlığı yapan Yılmaz Güney, Yeşilçam filmlerinde oldukça önemli bir yere sahip. Çirkin kral olarak bilinen Yılmaz Güney, Özellikle Çirkin Kral dönemi sonrasında yazdığı ödüllü Yol, Sürü; yazıp yönettiği ve oynadığı Umutsuzlar, Baba, Ağıt, Endişe gibi filmleriyle tanınmaktadır. 1959 yılında senaryosunu yazıp oynadığı Bu Vatanın Çocukları ve Ala Geyik filmleri ile sinema dünyasına ilk girişini gerçekleştirdi. Birçok farklı sebepten yasal sorunlar yaşayan Yılmaz Güney, ilk olarak 1961 yılında komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklandı ve bir buçuk yıl hapis cezasına mahkum edildi. Daha sonra ise 1966 yılında Şanlıurfa’da alkollü araç kullanırken bir çocuğa çarparak ölümüne sebebiyet verdi.

1967 yılında Nebahat Çehre ile evlendi, şiddet uyguladığı gerekçesi ile bir yıl sonra Nebahat Çehre’den boşandı. 1971’de Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi militanlarını sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. 1974 yılında ise “Endişe” filminin çekimleri için bulunduğu Yumurtalık’taki gazinoda film çekimi sırasında gerçek silah ateşlemek istemesi üzerine hakim Sefa Mutlu olaya müdahale ederek bunun kanunlara aykırı olduğunu kendisine söyledi. Yılmaz Güney bunun üzerine Mutlu’yu yakın mesafeden kafasına kurşun sıkarak hayatına son verdi. Cinayetin ardından yargılanan ve hapis cezası alan Yılmaz Güney, 1981 yılında izinli olarak çıktığı hapishaneden yurt dışına firar etti. Kendisinin yazdığı ve Şerif Gören’in yönetmenliğini yaptığı Yol filmi 1982’de Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne layık görüldü. Ancak Yılmaz Güney’in Yol filmi, hala ülkemizde yasaklı filmler arasında yer almaktadır. En ünlü Yılmaz Güney filmleri ise şu şekildedir:

  • 1982 Yol
  • 1970 Umut
  • 1979 Sürü
  • 1983 Duvar
  • 1971 Umutsuzlar
  • 1975 Arkadaş
  • 1968 Seyyit Han
  • 1974 Endişe
  • 1975 Zavallılar
  • 1970 Zeyno

En ünlü Yılmaz Güney sözleri

  • Sana herkes bakar da, benim gibi sever mi?
  • Erkek adam, vakit geçireceğine değil, ömür geçireceğine hayatını verir.
  • Zenginlik dediğin nedir ki? Kokunu satın alamayacak kadar fakirim.
  • Adam olmak bir gruba sahip olmak değil bir duruşa sahip olmaktır.
  • Geldiğin yeri unutursan gideceğin yolda kaybolursun.
  • Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
  • Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
  • Ne çayın şekersizine nede insanın şerefsizine alışamadım gitti.
  • Dalından düşen yaprak, rüzgarın oyuncağı olur.
  • Bizim yolumuz dikenlidir. Ayağını seven gelmesin.
  • Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al.
  • Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu.
  • Taşıdığım canı hiçbir zaman kendime ait görmedim.
  • En zor zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolunu çalışmaktadır.
  • Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, ben her gün Azrail’le dans ediyordum!
  • En büyük ŞEREFSİZLİK küstükten sonra bildiği her şeyi başkalarına yumurtlayan arkadaştır..
  • Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.
  • Kızdığım zaman değil, sustuğum zaman bitmiştir.
  • Ne kemik uğrana köpek olduk ne de menfaat uğruna çakal… Biz hayatımız boyunca hep dik durduk.
  • Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.
  • Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır.
  • Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlük yaşandın mı? Bir garibanın elinden tutup kadere REST çektin mi?
  • Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum, için için çürümeye başlar.
  • Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lâkin aç idik, yedik karanfil parasını.
  • Biz para ile adam olmadık her parası olanı da adam yerine koymadık.
  • Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük adamları.
  • Gölgene lafım yok. O da seni adam sanıp peşinden geliyor.
  • Sen gitmekle eylem yaparsan, ben de unutmakla devrim yaratırım.
  • Seni nasıl mı sevdim ? Herkese yol, sana sol yanımı verdim.
  • Düşmanlarını aklından çıkaran, dostlarının yolunu bulamaz.
  • Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk.
  • Bize mutluluk resmi çektirmedi bu hayat. Ya elimizde kelepçe ya önümüzde silah.
  • Ben en azından katilimi tanıyorum fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurdu ya gideceksin.
  • Sizi, kendi yarattığınız sosyal-siyasal çelişmeler içinde, döktüğünüz ve dökeceğiniz kanlar içinde boğacağız. Bizim ülkemize dönme hem de zaferle dönme umudumuz ve güvenimiz vardır. Ama sizler bir gün kaçacak ve bir daha dönemeyeceksiniz. Beyaz Ruslara bakın, kral Faruk’a, Şah’a, Somoza’ya bakın ve halkın geleceğini görün.
  • Ben kimsenin canını yakmadım onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler..
  • On binlerce, milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak, farkında olmadıkları; şeyleri göstermek, onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.
  • Biz parayla doğmadık her parası olanı da adam yerine koymadık.
  • Dağlarımız, ovalarımız ve ırmaklarımız bizi bekliyor. Biz bütün ömrümüzü gurbette geçirip gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız ve önümüzde duran bütün güçlükleri yenecek. Aceme, kararlılığa ve koşullara sahibiz. Dost ve düşman herkes bilsin ki; kazanacağız, mutlaka kazanacağız.
  • Ben kimsenin canını yakmadım; onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler.
  • Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
  • Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
  • En zor en imkânsız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.
  • Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
  • Silmeye alışkın insanlardık. Önce gözyaşlarımızı, sonra birbirimizi.
  • İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
  • On yıl sustum artık bağırmak istiyorum!
  • Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
  • Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
  • Bazıları çok fakir… Düşünsenize, sadece paraları var.
  • Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
  • Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık.
  • Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük! adamları.
  • Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, ben her gün Azrail’le dans ediyordum!
  • Zor en imkansız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.!
  • Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.
  • Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.
  • İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
  • Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
  • Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
  • Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz… Ya da, bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boğun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.
  • Baylar, korkunuzu, telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları, fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki, korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.
İLGİLİ MAKALE  Yunus Emre'nin eserleri

Yılmaz Güney’in en ünlü şiirleri

Arkadaş

Bir kıvılcım düşer önce,

Büyür yavaş yavaş,

Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş…

Dolduramaz boşluğunu ne ana, ne kardaş,

Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş…

Ortak olmak her sevince, her derde kedere,

Ve yürümek ömürboyu,

Beraberce el ele…

Olmasın hiç,

O ta içten gülen gözlerde yaş,

bir gün yollarımız ayrılsa bile arkadaş…

Canım, Sevdiğim, Yüreğim

Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin…

Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan…

Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,

Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır…

Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.

Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.

Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.

Damla damla birikiyor insan.

Damla damla sevgili…

Bir gün akıp gideceğiz hayata…

Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.

Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur…

Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.

Hayat Bize

…hayat bize

mutlu olma şansı

vermedi sevgili

biz kendimizden

başka herkesin

üzüntüsünü üzüntümüz,

acısını acımız yaptık

çünkü. Dünyanın öbür

ucunda hiç tanımadığımız

bir insanın göz yaşı bile

içimizi parçaladı. Kedilere

ağladık, kuşların yasını tuttuk…

Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat

karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında

ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili…

Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine

üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün

hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.

Yaşamak ne güzeldir be sevgili…Sevinerek,

severek, sevilerek, düşünerek… Ve o

vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın…

Mutlu Olma Şansı

Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,

biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.

Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.

Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk…

Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili…

Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.

Yaşamak ne güzeldir be sevgili…

Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek…

Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın…

İLGİLİ MAKALE  Nazım Hikmet Ran'ın aşk şiirleri

Sevgi ve Dostluk

Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye

Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye

Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye

…Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye…