Kişinin kendine yaptığı en büyük kötülüklerden bir tanesi şüphesiz; hayatı, insanları, olayların tamamını kendisinin kontrol ettiğini sanmasıdır. İnsan çoğu zaman kendini, kaderini, başına gelebilecek olayları kontrol edebilme dürtüsü içerisinde olsa da mutlak bir kontrol durumunun gerçekleşmesi mümkün olmamaktadır. Kişi ancak tüm olayları kendi kontrol ediyormuş hissiyatının içerisine kapılarak hayatı yaşamaya başlar ve bu kontrolü kaybettiğini düşündüğü zaman da büyük bir buhranın içerisine sürüklenir. Haberimizin bu bölümünde Psikolog Beyhan Budak’ın anlatımıyla hayatı akışına bırakabilme yöntemlerini inceleyeceğiz!
Bu yöntemlerle hayatı akışına bırakın
- Kontrol bir yanılsamadır, kişi sadece kontrol ettiği yanılgısının içerisine sürüklenir. Seçimlerimizin hemen hemen bir çoğu içerisine doğduğumuz dünya ve diğer insanların etkisiyle harmanlanmaktadır. Tüm bu hengame içerisinde insan tüm her şeyi kontrol edebilme gücü içerisinde kendini hissediyor. Kişinin içerisinde doğadan gelen bir takım kontrol hissiyatı bulunuyor bu hissiyatı ölçülü bir şekilde kullandığınızda hayatın çok daha keyifli bir yer olacağını görmeniz mümkün olacaktır.
- Bilhassa son dönemlerde hemen hemen herkesin yaşadığı durumların başında, dünyada yaşanan salgın ve pek tabi ekonomik kriz sonrasın tüm kesim büyük bir umutsuzluk zirvesinde yaşamaktadır. Bilhassa yeni hayata atılacak olan gençler, ülke ekonomisini gördüğünde çok daha fazla çabalamak ya da kendisi için bir şeyler yapmak yerine umutsuzluğa kapılarak kabullenişin içerisinde olmayı tercih ediyor. Oysaki yaşanılan her kaaos kendi içerisinde mevcut olan dengenin ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır. Bu durun itibarıyla olaylara şu pencereden bakabilmemiz çok daha sağlıklı olacaktır. Olması gerekenler biz istesek de istemesek de oluyor ve bu oluşum içerisinde bizim irili ufaklı bir katkımız bulunmuyor.
- Fırtınalar hayatın her zaman gerçeğini yansıtan büyük bir unsurdur. İnsan genellikle peri masalı bir yaşantısının olmasını ve zorlukların kendi hayatında olmamasını arzu etse de bazı durumlarda kaldırabileceğimizin üzerinde fırtınalarla karşılaştığımız durumlar olabiliyor. O durumda insan direkt olarak ben bunu hak etmemiştim ve ben bunu neden yaşıyorum gibi bir düşünce sisteminin içerisine giriyor. Esasında dünyanın olayı bir bakıma da budur. Milyarlarca ihtimalin içerisinde olduğumuzu düşünecek olursak bizim bahtımıza hangi olay çıkıyorsa bir bakıma onu yaşıyoruz. Fırtınalar hayatın bir gerçeği ve her fırtına kişinin değişmesine neden oluyor. Bu durum itibarıyla hayatın içerisinde ki fırtınaları görmeli ve bu fırtınaları bir bakıma kabul etmeyi öğrenmemiz hayatı çok daha keyifli bir şekilde yaşayabilmek için son derece önemlidir.
- Bu denli büyük bir değişkenliğin ve kontrol sınırlarımızın çok kısıtlı olduğu dünya içerisinde en saçma şeylerden bir tanesi durmadan planlar yapmaktır. İleriye dönük sonu olmayan planlar kurarak, bugünün getirilerini ve bugünün oluşumlarını kaçırmak oldukça kötü bir davranıştır. Gücünüzü şuandan yana kullanmak ve şuanın tadını çıkararak kıymetini bilmek esasında çok daha kıymetli ve gereklidir. Kontrol mekanizmanı şimdiye çevirerek çeşitli planların içerisinde olman getirilerin çok daha yüksek olmasına yardımcı olurken aynı zamanda kendini çok daha iyi hissetmene yardımcı olacaktır.
- İnsan hayatın karmaşası içerisinde sürekli olarak savaş verme mücadelesindedir. Değiştiremeyeceği durumlara karşı da büyük bir savaş vermek kişinin fazlaca yorulmasına ve belki de her defasında umutsuzluğa kapılmasına neden olmaktadır. Bu noktada düşünmek ve konuyla bağlantılı olarak savaşmanın ne denli anlamlı olduğunun çıkarımın da bulunmak son derece önemlidir. Hemen hemen her konuda kendi artı eksi tablonuzu oluşturmayı bilerek, yaşantınızı çizmeniz belki de sizi çok daha keyifli bir yaşamın içerisinde olmanıza yardımcı olacaktır.
Video: Hayatı Nasıl Akışına Bırakırsın?