Çağıyla yarışan Türk Hava Kuvvetleri, pek çok farklı tipte uçağı bir arada bulunduran geniş bir filoya sahiptir. Birbirinden farklı sayısız fonksiyonu bulunan uçakların elbette belirli bir kullanım ömrü de vardır. Türk Hava Kuvvetleri envanterinin şu anki amiral gemisini ise F-16 Fighting Falcon tipi uçaklar oluşturmaktadır.
Çok yönlü bu uçaklar her ne kadar daha uzun yıllar emek verecek gibi dursa da 2030’lu yıllardan itibaren filodan çıkartılmaya da başlayacaktır. İşte bu amiral gemisinin yerini yerli savaş uçağı alacaktır. Milli Muharip Uçak ya da kısaca MMU olarak bilinen bu geliştirme projesinde ana yüklenici TUSAŞtır. Çalışmalar son hız devam etmekle beraber bu projeye dair bazı önemli detaylar bu yazıda ele alınmıştır.
Eski Nesil Eksikliklere Son
Eski nesil uçaklarda eksikliği en çok hissedilen hususların başında çok fonksiyondan yoksunluk gelmekteydi. Halen daha pek çok ülkenin hava kuvvetleri filosunda yer alan uçaklar bu şekildedir. Şöyle ki, eski nesil uçakla ya bombardıman ya da avcı uçağı olarak faaliyet göstermektedir. Bunlara hava-hava ya da hava-kara da denmektedir. Bu hem uçakların ve dolayısıyla hava kuvvetlerinin hareket kabiliyetini köreltmektedir.
Seyredin: Milli Muharip Uçak dosta güven düşmana korku veriyor
Fonksiyonel Filo
Yeni nesil milli muharip savaş uçağı bu yoksunluğu ve kısıtlamayı sona erdirecek; bütünüyle çok fonksiyonlu bir filo kurulmasına olanak tanıyacaktır. Hem bombardıman hem de avcı uçağı olarak kullanılması mümkün olan milli muharip savaş uçağı, adeta gökyüzünde dosta güven; düşmana ise korku salacaktır.
İzleyin: Milli Muharip Uçak’ta son durum ne? Prof. Dr. Temel Kotil yanıtladı
Başarılı ve Özenli Kokpit Tasarımı
Bilindiği üzere yeni milli muharip savaş uçağı 5. Nesil bir savaş uçağıdır. Dolayısıyla bu uçağın kokpit tasarımı da buna göredir. Kokpit o denli gelişmiş bir tasarıma sahiptir ki pilotun iş yükü en aza indirgenecek, pek çok sistem otomatik olarak ancak elbette pilotun denetiminde ve gözetiminde çalışacak, bu sayede pilot bütünüyle manevra ve savaş kabiliyetlerine odaklanabilecektir.
Dolayısıyla muharebe sahasında uçuş yeteneklerinin sergilenmesi adına çok daha başarılı ve etkin bir filo kurulmuş olacaktır. Ayrıca kokpit tasarımı gerçekleştirilirken pilotun içerisinde bulunabileceği olası bilişsel, çevresel ve fiziksel faktörler göz önünde bulundurulmuştur. Bu sayede her yönden işlevsel bir kokpit tasarımı ortaya çıkmıştır.
Hasar Durum Tespitiyle Daha Etkin Muharebe İmkanı
Muharebe sahasında aktif görev yapan uçaklarda en çok ihtiyaç duyulan hususlardan bir tanesi de hasar durum tespiti olarak ifade edilmektedir. Gerçekten yıllardır bu durumun eksikliği fazlaca hissedilmiş ve milli muharip savaş uçağı gibi beşinci nesin savaş uçaklarında artık bu sistem iyiden iyiye yerleşmeye başlamıştır. Muharebe sahasında meydana gelebilecek en ufak bir hasarda dahi pilota anında bilgi verilecek ve gelişmiş sistemler sayesinde en ufak bir hasar dahi gözden kaçmayacaktır. Bu da uçağın güvenli bir seyrüsefer sağlaması için hayli önemli bir özelliktir.
Uçağın Teknik Özellikleri ve Performansı
Uçakların hızı, Mach adı verilen özel bir birim ile ölçülür. Bu birim; hareket halinde bulunan bir kütlenin hızının o anda kütlenin yer aldığı şartlarda ses hızına olan oranıdır. Ses hızı belirli faktörlere göre değişebileceği için o anki şartlara göre bir kıyaslama yapılması gerekmektedir.
Yeni nesil milli savaş uçağı tam tamına 1.8 Mach hıza kadar ulaşabilmektedir. Aynı zamanda 9 birim pozitif; 3 birim de negatif G limiti bulunmaktadır. Yer çekimine adeta meydan okuyan uçaklarda G limiti son derece önemlidir. Servis tavanı ise 55.000 feet olarak ifade edilmektedir. Ayrıca uçağın uzunluğu 21 metre, kanat açıklığı da 14 metredir. Yerden yüksekliği ise yeni tasarıma göre 6 metredir. Bu yönüyle tipik bir 5. Nesil savaş uçağının özelliklerini yansıttığı söylenebilir.
Yeni Nesil Uçakta Yer Alan Özellikler
Yeni nesil yani 5. Nesil bir savaş uçağında yer alması zorunlu pek çok husus milli muharebe uçağında da yer almaktadır. Bu özellikler kısaca şu şekilde sıralanabilir;
- Daha etkin bir kullanım için düşük görünürlük,
- Pek çok türde silahın entegre edilmesi mümkün olan dahili silah yuvası,
- Geniş manevra kabiliyeti ve çeviklik,
- Son derece başarılı durumsal farkındalık
Aynı zamanda birden fazla sensörden gelecek verilerin birleştirilmesine ve buna göre muharebe sahasındaki faaliyete daha etkin devam edilmesine yarayan sensör füzyonu da milli muharip savaş uçağında yer alan diğer hususlardır. Ayrıca milli muharip savaş uçağında bunlar haricinde de pek çok özgün özellik bulunmaktadır.
Projeye Ne Zaman Başlanmıştır?
Proje, 2016 senesinden bu yana devam etmekle beraber pek çok detayının ortaya çıktığı son günlerde hız kazanmış durumdadır. Hatta bu konuda önemli isimler tarafından tarihlerin öne çekildiği de bildirilmiştir. Savunma Sanayii Başkanlığı ile TUSAŞ ve diğer proje paydaşları arasında geliştirme projesine yönelik anlaşma 05 Ağustos 2016 tarihinde imzalanmıştır.
Artırılan Kabiliyetler
Yeni nesin milli muharip uçakta yapay zeka ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücü özelliği de yer alacaktır. Ayrıca yeni nesil uçağın yeni nesil silahları sayesinde havadan havaya muharebe menzili ve hem yüksek hem de süpersonik hızda dahili silah yuvalarından son derece hassas ve tam isabet vuruş imkanı da artırılmaktadır.
Proje Hangi Aşamadadır?
Milli muharip savaş uçağı, şu anda ön tasarım aşamasındadır. Bir savaş uçağının eksiksiz geliştirilmesi zaman alacağından ön tasarım aşamasının sonuna gelinmiş olması normaldir. Ne de olsa MMU sıfırdan başlanan bir projedir. Ancak ön tasarım aşaması, geliştirme ve üretim aşamalarının da ilk adımı ve belkemiğidir.
Bu nedenle en yüksek özen bu aşamada gösterilmektedir. Bu aşama biter bitmez kesintisiz olarak bu uçağın göklerde süzülmesine olanak tanıyacak geliştirme ve üretim aşamalarına geçilecektir. Böylece Türk Hava Kuvvetleri en kısa sürede yerli uçağına kavuşacaktır.
ABD iyi ki ambargo koyuyor, savunma sanayinde başarı kazanıyoruz.
En milli dedikleri bir araçın bile sonra duyuyoruzki en önemli parçaları dışardan alınıyor