Akıllı telefonlarda en çok kullanılan işletim sistemlerinden biri Android’tir. Ancak bu işletim sisteminden iOS işletim sistemini kullanılan iPhone’lar, akıllı telefon almak isteyenlerin dikkatlerini üzerine çekiyor. Çünkü Apple, her şeyde olduğu gibi akıllı telefonda da kendine özel bir işletim sistemi kullanıyor. iOS işletim sistemi, Android gibi açık kaynak kodlu bir yazılıma sahip değil. Bu yüzden de iOS işletim sistemini sadece Apple logolu cihazlarda görebiliyoruz. Fakat Google, geliştirdiği Android işletim sisteminin kodlarını açık olarak tasarladığı için, Android işletim sistemini kullanmak isteyen her akıllı telefon üreticisi bu yazılımı kullanabiliyor. Bu yazımızda sizlere Android’den iPhone’a geçmek için nedenleri anlattık.
Bilgileriniz güvende olsun
Apple, bilgi güvenirliği konusunda oldukça temkinli adımlar atıyor. Özellikle akıllı telefonunuza yüklediğiniz uygulamalar konusunda çok dikkatli olan Apple, App Store’a yüklenecek uygulamaları derinlemesine denetler ve kötü amaçlı yazılımları App Store’da asla yayınlamaz. Ancak Google tarafında durumlar bu şekilde işlemiyor. İsteyen kişi yazdığı uygulamayı ya da oyunu, çok rahat bir biçimde Play Store’da yayınlayabiliyor. Bu yüzden de Play Store’daki uygulamalar, akıllı telefonlarınız için sıkıntı yaratabiliyor.
Apple marka akıllı cihazlara, dışarıdan herhangi bir uygulamanın yüklenmesine izin verilmiyor. Bu konuda da Google bu şekilde bir kısıtlama yapmıyor. Bu yüzden de Android işletim sistemine sahip herhangi bir cihaza kötü amaçlı yazılım bulaştırmak çok kolay. Bununla beraber birçok siber güvenlik şirketine göre, kötü amaçlı yazılımların yüzde 97’si Android ekosistemini hedef olarak belirliyor.
Apple logolu bir akıllı cihaza sahipseniz, cihazınızdaki bilgilere diğer kişilerin erişmesi neredeyse imkansız. Çünkü Apple, cihazınızın kırılmasını engelliyor. Bu sayede de sizin cihazınızdaki özel belgeleriniz, sadece sizin kontrolünüzde oluyor. Çünkü Apple, cihazınızın sıfırlanması için kesinlikle Apple kimlik şifrenizi istiyor ve bu şifreyi girmeden akıllı cihazınızı asla sıfırlayamıyorsunuz. Hatta ekran kilidini bile açamıyorsunuz.
Daha stabil bir kullanım
Android işletim sistemini, akıllı telefon üreticilerin yüzde 90’ı kullanmakta. Bu yüzden de çok geniş bir kitleye ve farklılığa sahip Android işletim sistemi, her cihazda aynı seviyede çalışamayabiliyor. Bunun da en büyük sebebi, uygulama geliştiricileri. Çünkü her Android cihazın farklı modelde işlemcileri, farklı modelde ram’leri ve farklı güçte çalışan bataryaları bulunuyor. Bu yüzden de uygulama geliştiricileri, hangi telefona uyumlu olarak uygulama çıkarmak için kararsız kalıyor ve bazı uygulamalar, amiral gemisi dediğimiz üst segment cihazlarda bile stabil çalışmayabiliyor.
Apple tarafına bakacak olursak, iOS işletim sistemine sahip tek bir telefon üreticisi var. Bu yüzden de Apple tarafında böyle bir sorun yaşamıyoruz. Çünkü uygulama geliştiricileri, iOS işletim sistemi için bir uygulama tasarlarken, birkaç farklı telefon için uygulamayı optimize ediyor ve daha sonra da App Store’da yayına veriyor. Bu sayede de uygulama geliştiricilerin işi kolaylaşıyor ve yaptığı uygulamayı çok rahat bir şekilde her iOS işletim sistemi kullanan akıllı cihaz için optimize edebiliyor. Ancak Android tarafında çok fazla ve farklı segmentlerde cihaz var. BU yüzden de uygulamalar her zaman için doğru çalışamayabiliyor.
Bütün bunlarla beraber iOS işletim sistemi, Android işletim sistemine göre çok daha az güce ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden de iOS işletim sisteminin arayüzü, Android işletim sisteminin arayüzüne göre çok daha verimli çalışıyor. Bununla beraber diğer telefon üreticileri, Android işletim sistemini biraz daha özelleştirerek Android’in saflığını bozuyor. Bu durum da çalışan işletim sistemine biraz daha yük bindiriyor ve Android işletim sistemi çok daha fazla donanım gücüne ihtiyaç duyuyor. BU yüzden de Android işletim sistemine sahip telefonlar kısa sürede eskiyor ve değer kaybediyor. Ancak Apple marka akıllı cihazların hemen hemen hepsi en az 5 yıl boyunca stabil bir kullanım vaat ediyor.
iPhone her zaman değerini koruyor
Zamanında 0 bir iPhone telefon aldınız. Fakat üzerinden 4 sene gibi bir teknolojik alet için epey uzun bir süre geçti. Bu yüzden de eski akıllı telefonunuzu satıp, daha üst bir modelini almak istiyorsunuz. Apple marka bir cihazınız varsa, çok fazla kayıp yaşamadan, yine yüksek bir fiyata akıllı telefonunuzu satabilirsiniz. Ancak Android işletim sistemine sahip telefonlar için bu durum söz konusu değil. Bunun ilk sebebi, Android işletim sistemine sahip bir cihazın Apple logolu bir cihaza göre çok daha hızlı eskimesi. İkinci bir sebep ise Android İşletim sistemine sahip milyonlarca akıllı telefon modeli bulunuyor. Bu yüzden de neredeyse her ay bir ya da birden fazla Android işletim sistemine sahip bir akıllı telefon piyasaya sürülüyor. Ancak Apple marka akıllı telefonalar, yılda sadece bir kez çıkıyor ve çabucak eskimediği için de iPhone’lar her zaman için değerini rahatça koruyabiliyor. Eğer ikinci el pazarında bir telefonu satmak istiyorsanız, Apple logolu bir cihazı satmak, sizi pek fazla zarara sokmaz. Aksine bazı durumlarda kara bile geçebilirsiniz.
Apple güncelleme desteğini kesmiyor
Apple, akıllı telefonlarına uzun süreler boyunca güncelleme desteği sağlıyor. Ancak Android işletim sistemini kullanan telefon üreticileri, bu konuda Apple ile yarışamaz. Çünkü her zaman çok daha fazla cihaz çıkartıyorlar ve 1 sene önce çıkardıkları bir akıllı telefon bile artık, hemen eskiyor. Fakat Apple en az 4 yıl boyunca bir akıllı telefonuna güncelleme desteği sağlayarak, eski cihazlarının bile her zaman için daha stabil çalışmasını ve güvenlik sorunlarının olmamasını sağlıyor. Bütün bu hizmetler sayesinde Apple, akıllı cihazlarının hem ömürlerini uzatıyor hem de değerlerini uzun süre korumasını sağlıyor.
