Kahve her gün tükettiğimiz, vazgeçemediğimiz çeşitli demleme biçimlerine ve türüne göre değişik şekillerde içtiğimiz bir içecek. İster sıcak ister soğuk olsun mutlaka günlük yaşantımıza eşlik ediyor. Bir fincan kahve ile işte, evde, okulda günümüzü geçirirken kahveyi en çok da evde tüketiyoruz. Evde de dışarıda içtiğimiz kahvenin tadına ve kalitesine ulaşmak için birçok yol deniyoruz. Çünkü kahve tüketimi kadar saklama koşullarıyla da sırrı detaylarında saklı olan bir içecek. Doğru saklama koşulları sağlandığında kahvenin lezzetini ve demini çok daha iyi koruduğunu biliyoruz.
Yıllardır pek çok fikrin ortaya atıldığı bir konu da kahvenin buzdolabında mı yoksa serin ve kuru ortamda mı saklanması gerektiği. Hangisinin doğru olduğunu anlatacağımız bu yazıda sizler için kahvenin tüm çeşitlerini içeren bir araştırma yapıyoruz.
Nerede saklanmalı?
Kahve de diğer tüm gıdalar gibi kuru yerlerde saklanmalıdır. Yüksek veya düşük sıcaklık, kahvenin aromasını yitirmesine ve hatta bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle oda sıcaklığından biraz yüksek bir sıcaklıkta, serin bir yerde saklanmalıdır. Kahvenin konduğu saklama kabının kapağının sıkıca kapalı olmasına hava sızdırmasına dikkat edilmelidir. İçinde ıslak kaşık unutulmaması gerekir ki bu şekilde kahve nemlenir. Kahve saklamak için vakumlu saklama kaplarını da tercih edebilirsiniz.
Kahvenin taze olması için öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken konu kahvenin saklanması için gösterilen özendir. Kahve için genel kural, ne kadar taze olursa o kadar da tadının güzel olacağıdır. Bu kuralın uygulanması için belirli noktalara dikkat etmek gerekmektedir. Kahvenin tadını kaybetmemesi için şu kahve saklama koşullarına dikkat edilmelidir;
Kahvenin tazeliğini yitirmesine sebep olan en büyük etmen sıcaklıktır. Kahvenin tutulduğu yer ne denli sıcak olursa, kahvenin aroması o denli çabuk bir şekilde kaybolmaktadır. Bu bakımdan kahveyi saklamak için serin ve karanlık bir ortamın seçilmesi gerekir.
Kahve, tüm gıdalar gibi nemli ve ıslak ortamlarda kısa süreler içerisinde tazeliğini kaybeder, kötü bir tada sahip olur. Bu bakımdan neme sahip olan yerlerde kahve saklanmamalıdır.
Hava ile temasından kaçının
Kahvenin hava ile teması yani oksijen ile doğrudan teması kahvenin kendisine has aromasının birde kaybolmasına neden olmaktadır. Kahveye aromasını veren çekirdeklerindeki yağlardır ve bu yağlar oksijen ile temaslarında yok olurlar. Bu yüzden kahveyi hava geçirmez kutularda saklamaya dikkat edilmesi gerekmektedir.
Kahve severler için çekirdek ya da çekilmiş kahvenin hangisinin daha uzun süre taze kalacağı sorusu gündeme gelmektedir. Çekilmiş kahve, çekirdek kahveye göre daha az tazelik oranına sahiptir. Yaklaşık olarak açılmış bir paket içerisinde tutulan çekilmiş kahve 7 gün civarında tazeliğini muhafaza etmektedir. Buzdolabında ise daha uzun süre tazeliğini korumakta, dondurucu da ise bu süre çok daha uzun sürelere çıkmaktadır. Ancak kahvenin eşsiz tadını her zaman muhafaza etmek ve yitirmemek için çekirdek kahve kullanmak gereklidir. Çekirdeği sayesinde kahvenin aroması adeta bir koruyucu içerisinde barınmakta ve uzun süreler içinde kalmaktadır.
Çekirdeği sayesinde kahvenin aroması adeta bir koruyucu içerisinde barınmakta ve uzun süreler içinde kalmaktadır. Çekirdekler kapalı kutuda ya da özel ambalajında, serin ve loş bir ortamda çok uzun süreler tazeliklerini kaybetmeden saklanabilmektedir. Türk kahvesi gibi özel kahveler için ise kahve saklama koşulları yine çekilmiş kahve koşulları geçerli olmaktadır. Ancak Türk kahvesi genelde öğütülmüş olduğu için tazeliğini kısa süreler içinde kaybedilmektedir. Bunun süresini uzatmak için kahvenin içine kesme şeker, kahve çekirdeği atılabilir, bir süre buzdolabında saklanabilir.