Üniversite tercihlerine sayılı günler kala pek çok genç, aldıkları puan ve sıralamaya göre tercih listesi oluşturmaya başladı. Bu dönem üniversite sınavına katılım gösteren kişi sayısı çok olduğu gündeme gelirken, sıralamalarda ciddi oranlarda düşüşler meydana gelmeye başladı. Üniversite tercihlerinizi gerçekleştirmeden evvel Dr. Emel Aner Aktan’ın bu sözlerini dikkate alarak, seçimlerinizi bu doğrultuda gerçekleştirmeyi çalışın. İşte Aktan’ın üniversite tercihlerinde dikkatli olunması gerektiğine yönelik Bir Bilene Sorduk’ kanalına söylediği o sözleri…

İzleyin: Üniversite tercih psikolojisi. Tercih yapmadan önce Dr. Emel Aner Aktan’ın sözlerine kulak verin

Üniversite tercihlerinizi yaparken dikkat!

Üniversite seçimleri ileriye dönük hayatı büyük ölçüde belirleyen durumların başında gelirken, üniversite seçimlerinde dikkatli olunması gereken belli başlı hususlar bulunmaktadır. Üniversite seçimlerinde gençlerin ve ebeveynlerin nasıl bir yaklaşım içerisinde olması gerektiğinden, gençlerin seçim esnasında nelere dikkat etmesi gerektiğine kadar pek çok konuya değinen Dr. Emel Aner Aktan, üniversite seçimlerinde belli başlı hususlara dikkat çekti. Üniversite tercihlerini yapmadan evvel günümüz şartlarının iyice kavranması gerektiğini dile getirirken şu şekilde konuştu. “Öncelikle tercih yapmadan önce günümüzü iyice bir anlamamız lazım. Malumunuz covid- 19 sürecini geride bıraktık. Geride mi bıraktık esasında o da büyük bir soru işareti ama en azından kapanma süreçleri şimdilik geride kaldı. Dolayısıyla çocuklar bu süreç zarfında bildiğiniz üzere okullara gidemediler, dershanelere gidemediler, online bilgisayar üzerinden idare etmeye çalıştılar. Elbette bu olması gereken bir süreçti çünkü sağlıkları her şeyden önemli.” Yaşanılan salgın dolayısıyla herkesin psikolojik bir süreçten geçtiğini dile getiren Aktan, sınava giren gençler için bu sürecin çok daha kıymetli ve zor olduğunu değinmeyi ihmal etmedi.  Salgın psikolojisinin YKS öğrencileri için nasıl bir etki içerisine soktuğunu Aktan şu sözleriyle açıkladı. “Takdir edersiniz ki o zorlu süreçten geçen çocuklar bu yıl üniversite sınavına girdiler. Bu esasında sadece çocuklar için değil aileler için de oldukça zorlu bir süreçti çünkü hepimiz dünya genelinde bu durumu hep birlikte deneyimledik. Bizim kuşağımız da içerisinde olmak üzere böyle bir şey bilmiyorduk. Dolayısıyla da dünya bununla beraber sizin de gördüğünüz ve tanık olduğunuz gibi ciddi bir değişim içerisine girdi. Bu ciddi değişim süreci öyle bir süreçti ki belki de yeni bir yüzyıllık hatta bin yıllık değişim sürecini başlattı. Dolayısıyla geleceğimiz olan çocuklar baskı altındalar ve onlar çok akıllı. Sanmayın ki farkında değiller. Belki konuşmuyorlar, belki paylaşmıyorlar ama her şeyin farkındalar”

İLGİLİ MAKALE  Üniversiteye hazırlanan öğrenci nasıl çalışmalıdır?

Gelecek kaygısı ekonomik kaygıya dönüştü

Üniversite sınavına giren ancak devlet üniversitelerine yeterli puanı tutturamayan pek çok genci karşılayan vakıf üniversiteleri artan zamlardan fazlasıyla nasibini aldı. Ciddi boyutlara ulaşan üniversite ücretleri, öğrencilerin ekonomik kaygı yaşamasına da neden oldu. Vakıf üniversitesinin kapısının önünden geçmek hayal olurken, pek çok öğrenci mezuna kalıp üniversite sınavı için tekrar bir hazırlık süreci içerisine girmeyi düşünürken konuya dair Dr. Aktan şu sözleri söyledi. “Esasında bir takım psikolojik kaygılar şu an itibarıyla ekonomik kaygıya dönüştü. Aileler çocuğum devlet okuluna giremeyecek mi, devlet okuluna giremezse bu çocuk nasıl okuyacak, ben vakıf üniversitelerinin parasını nasıl karşılayacağım gibi kaygılar duyarken; çocuklar da acaba üniversiteye giremeyecek miyim, başkalarına karşı ne söyleyeceğim, ailemi zor durumda mı bırakacağım, onları zor durumda mı bırakacağım şeklinde psikoloji içerisine girmeye başladı.”

Tercih döneminde profesyonellerden yardım almak şart

Üniversite tercih döneminde, tercih yapmadan evvel öğrencilerin mutlaka öğretmenlerinden ya da danışanlarından yardım alması gerektiğini vurgulayan Aktan, durumun oldukça önemli olduğunu dile getirirken sözlerine şu şekilde devam etti. “Hepimiz elbette çocuklarımızı iyi yerlerde görmek istiyoruz, iyi tercihler yapmalarını istiyoruz bunların tamamına saygı duyuyorum ancak çocuklar tercih yaparken bir profesyonellerden yardım almaları gerekmektedir. Öğretmenlerinden ya da danışmanlarından destek almaları oldukça önemli noktalar arasında yer almaktadır. Bu durumu aştıktan sonra hangi mesleği seçmeliyim konusuna gelince, çocuklarımıza yapamadıklarımızı, kendi gönlümüzde yatan aslanları kesinlikle dayatmamalıyız. Eğer dayatırsak çocuk mutsuz olabilir. Dolayısıyla çocuğumuz neyi istiyor, onun gönlünde yatan aslan ne, o hiç yüksünmeden, o hiç gocunmadan seçmiş olduğu işe gidecek.” Çocukların tamamıyla kendi istedikleri mesleği seçmelerini ve bu konuya ailelerin çocuklarına karşı çok daha hassas bir davranış içerisinde bulunması gerektiğini söyleyen Aktan, “İşin sadece üniversiteyi bitirmekle kalmadığı gibi, üniversiteyi bitirdikten sonra o mesleği yapacağını da unutmamak gerekir. Düşünün ki hiç sevmediği bir işe her gün gocuna gocuna, lanet ederek gitmesini düşünün. Bir de uçarak gitmesini düşünün. Dolayısıyla bu noktada kendi isteklerinizi ve arzularınızı bir kenara bırakarak, çocuklarınızın istek var arzularını göz önüne alıp karar verelim. Neticede bu onların hayatı, bu bizim hayatımız değil. Tabii ki biz önder olalım, seçenekler sunalım ama ne olursunuz onların da seslerine kulak vermeyi ihmal etmeyelim.” şeklinde konuştu.

İLGİLİ MAKALE  İlk 500'de sadece 6 Türk üniversitesi! Dünyanın en iyi 500 üniversitesi

Tercih yaparken gençler ve anne-babalar çok kapsamlı düşünmeli

Tercih sürecinde gençlerin ve anne- babaların çok kapsamlı bir düşünce sistemi içerisine girmesi gerektiğine önem veren Aktan, bu durumun psikolojik olarak çok ciddi problemler açabileceğine değinmeyi ihmal etmedi. Şuan ki durumunuzla mutlu olmayı ve her ne koşulda olursa olsun, birlik beraberlik içerisinde olunması gerektiğine şu sözlerle vurgu yaptı. “Anne baba olup oğlunuzla ya da kızınızla bir masa başında oturup, konuşarak tercihini yapabiliyorsanız aynı zamanda çocuğunuzun arzularını, isteklerini, geleceğini paylaşabiliyorsanız ne mutlu size. Bu konuda şöyle düşünmekte yarar var, bugün tercih yapamayan hatta üniversite sınavına giremeyen gençler var. Hastanede yatan belki de hayatını kaybetmiş, belki bir takım sıkıntılar yaşayan, belki çalışmak zorunda olan, belki anası – babası olmayan belki de çocuğu olmayan ebeveynler var. Lütfen üniversite tercihleri yaparken, hayatın bu gerçeklerini göz ardı etmeyin. Şuan bir çocuğa ya da anne babaya sahipseniz size ne mutlu. Çünkü hayatın içerisinde bu duygulardan mahrum olan binlerce çocuk bulunuyor.”