İnce ve fit görünümlü bir bedene sahip olmak için durmadan diyet yapıyoruz. Kimi zaman başarılı oluyoruz ancak kimi zaman da hemen pes ediveriyoruz. Zayıflasak bile bazen yağdan kilo vermek yerine kastan veriyoruz ve bu da sağlıksız bir görünüme neden oluyor. Dr. Ayşegül Çoruhlu, zayıflarken kas kaybetmemekle ilgili çok önemli noktalara değindi.

Dr. Ayşegül Çoruhlu, “Kasların içerisinde protein var ve biz o proteini vücudumuzda tutmaya çalışmalıyız. Mesela kol kaslarında bir X maddesi var ve biz bu maddeyi kullandığımız için kilo verme esnasında buradan bir kayıp yaşıyoruz. Amacımız enerji, yani ATP. ATP’ye gidecek yollardan biri glikoz. Sütteki laktoz da glikoz, peynirdeki galaktoz da.” diyerek sözlerine başlarken, “Başka bir yol olarak yağ var. Her türlü yağ bu gruba dahil. Biz kilo verelim dediğimizde daha çok karbonhidratları ve yağları çıkarırız. Böylelikle toplam kaloriyi azalttık diyelim. Kalori hesabı yaparak açık oluşturdum. Bu da benim kilo vermemi sağladı. Vücuttaki enerji zincirinde bir numarada glikoz, iki numarada da yağ var. Bunlara düğmeler diyelim. Bu düğmelerin alımını azaltarak kilo verdik. Vücut yaşlandıkça bu düğmeler paslanıyor. Yağ yakan düğme değil de glikoz yakan birinci düğme iyi çalışıyor. Yağ düğmesi git gide tembelleşiyor. Enerji zincirinde de glikoz üstünden kilo kaybı yaşanıyor çünkü kilo verildiğinde vücuttaki yağ o düğmeye gitmiyor. Neden yağdan kilo verilmediği merak ediliyor. Göbekteki yağı yağ düğmesine sokamıyoruz çünkü. Glikozun girdiği birinci düğme, başta bahsedilen X maddesindeki aminoasidi alıyor. Adı glutamin olan bu madde, vücutta en kolay kaslara çekilebiliyor. Aç kalındığında vücut göbekteki yağı yağ düğmesine sokamıyor. Glikoz da azaltıldığı için mecburen glutamini kastan çekiyor. Yani az yeniyor ama yağdan yakılamadığı için kastan çekiliyor.” diye devam etti. Çoruhlu, “Eğer vücudumuz yağ yakma düğmesini kullanamıyor ise, aç kaldığımızda da göbekteki yağı o düğmeden içeriye sokamayacak. Kastan değil de yağdan kilo verebilmek için bizim bu düğmeyi açmamız lazım. Glikoz düğmesinin yağa dönüşmesi için birinci kural, uzun aralık. Akşamdan sabaha yaşanan uzun açlık ile yağ yakılır. Akşamdan sabaha aç kalındığında zaten gün içinde de rejimde olduğumuzdan glikozu zaten azaltıyoruz. Bu açlıkla birlikte göbekteki yağımızı hammadde olarak gönderebilir hale geliriz. Dolayısıyla kaloriyi azaltarak kilo verme çabası, azalmış kaloriyi sık yiyerek güne yayma çabası kasları korumuyor. Özellikle kadınların kilo verdikten sonra kollarının ve bacaklarının sarkmaması için önce uzun aralıklarla vücudun kendi yağını yakabilir hale gelmesi gerekiyor. O durumda toplam kaloriyi azaltmak bile önemli değil. Siz kaloriyi akşam 5’ten önce alırsanız bu çok daha iyi. Rakamın değişmesi önemli değil, zamanın değişmesi önemli. Sonuç olarak, kilo vermeye çalışırken kaloriyi azaltmak ve sık sık yemek eski bir bilgi. Yağı gövdenin yakabilmesi için şeker ve yağ yakan metabolik düğmelerin ona zaman vermek önemli. Yağ yakabilmek gece uykudaki açlıkta maksimuma çıkar. Açlık halinde kilo vermeye çalışırken sonrasında sarkmamak için vücuttaki yağı, yağ düğmesinden yakıt olarak sokmak gerek. Ancak böylelikle istenmeyen yağlardan kurtulabiliriz.” diyerek sözlerini noktaladı.

İLGİLİ MAKALE  Kahvenin mucizevi etkisini keşfedin. Dr. Ayşegül Çoruhlu, kahvenin o etkisinden bahsetti (Kaynak: izlehaber.com)

Ayşegül Çoruhlu’nun zayıflarken kas kaybetmemek ile ilgili önemli noktaları anlattığı videosuna buradan ulaşabilirsiniz: