Denize girmek, yaz tatillerinin olmazsa olmaz ve oldukça keyifli bir aktivitesidir. Denize girmek ne kadar keyifli bir aktivite olsa da, bazı deniz canlıları hiç de hoş olmayan bir şekilde bizleri yaralayabilmekte. Bunlardan biri de deniz kestanesi. Deniz kestanesi dikenli bir canlıdır ve ayağa battığı anda ciddi yaralanmalara neden olur. Deniz kestanesi, tatil yapanların korkulu rüyası olsa da pek bilinmeyen bir özelliği daha var: Afrodizyak etkisi. Yapılan çalışmalara göre; deniz kestanesi afrodizyak özellik göstererek kadınlarda ve erkeklerde cinsel gücü ve isteği artırıyor. Bu nedenle kadın erkek herkes Marmara’da normalde olmayan deniz kestanesini toplayıp yemeye başladı. İşte haberin detayları.
Deniz kestanesi nedir?
Deniz kestanesi, kestane boyutlarında ve üzerlerinde çok sayıda diken bulunduran bir canlıdır. Deniz kestanesinin omurgası yoktur. Deniz kestanesinin en önemli besini denizdeki alglerdir. Dikenleri oldukça yaralayıcı boyutlara varabilmektedir bu yüzden denizde deniz kestanesi görüldüyse muhakkak dikkatli olunmalıdır. Ayrıca, deniz kestanesi zehirli olabilmektedir. Zengin bir protein kaynağı olan deniz kestanesi, bir bıçak yardımı ile ortadan ikiye ayrılmak suretiyle yenebilmektedir. Yenen kısım protein kaynağı olan yumurtalardır. Deniz kestanesinin en dikkat çekici özelliği ise afrodizyak etkisinin bulunmasıdır.
Öncelikli olarak belirtilmesi gereken şey, deniz kestanesinin kaçak toplanıp yenmeye başladığından beri denizlerin kirlilik riski altında kalmasıdır. Deniz kestaneleri pislikleri yutan ve denizin temiz olmasını sağlayan canlılardan bir tanesidir bu yüzden de izinsiz avlanması veya toplanması doğru değildir.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı şu sözleri söyledi: “Denizkestaneleri, Marmara Denizi için çok önemli bir canlı topluluğu çünkü denizkestaneleri, makrofitleri kontrol altında tutan en önemli organizma gruplarından bir tanesi. Denizdeki makrofitler, denizi kirlettiğimiz için çoğaldılar. Marmara Denizi’ne sürekli kirlilik gönderdiğimiz için, azot ve fosfor yükünü azaltmak için çoğaldılar. Bunların çoğalması; bir taraftan balık ve diğer organizmalar için saklanma, barınma yeri fakat öbür taraftan da deniz ekosisteminin komple değişmesine neden oluyor dolayısıyla bunların kontrol edilmesi gerekiyor”
Sarı, “Müsilaj sonrasında azot ve fosfor yükünün fazla olmasına bağlı olarak makrofitler dipte çok çok arttı. Hemen bunun ardından da denizkestaneleri çoğaldılar çünkü bunları yiyecekler, kontrol edecekler, onların popülasyonu deniz ekosistemi içerisinde olması gerektiği dengede kalacak ama enteresan bir şekilde şubat ayı gibi bir furya başladı. İnsanlar yoğun şekilde denizkestanesi toplamaya başladı. Bakanlığın yaptığı bir düzenlemede Marmara Denizi’nden de denizkestanesi toplanacağı yönünde bir karar çıktı. Buna itiraz ettik. TÜBİTAK başkanımızın başkanlığında oluşturulmuş olan Müsilaj Bilim Kurulu var. Bilim Kurulu olarak bir hazırlık yaptık. Yanlış olduğunu Tarım Bakanlığı’na bildirdik. Hemen bunun arkasından Tarım Bakanlığı, Marmara Denizi’nde denizkestanesi avcılığını tekrar yasaklamış oldu. Bu doğru, isabetli bir karar fakat bir sürü işte olduğu gibi çok iyi kararlar alıyoruz, çok iyi kanunlar çıkarıyoruz, çok iyi düzenlemeler yapıyoruz ama bunları olması gerektiği gibi uygulayamıyoruz.”
Denizkestaneleri dalgıçlar tarafından avlanıyor, karaya çıkarılmadan hemen işleniyor ve kavanozlara dolduruluyor. Dolayısıyla balıkçı limana döndüğünde, kasalarında denizkestanesi görmüyorsunuz çünkü denizkestanesinin daha çok yumurtaları alınıyor, bunlar kavanozlara dolduruluyor, bir çantanın içinde hemen ihracatı yapacak olan firmaya teslim ediliyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Aksi takdirde Marmara Denizi ekosistemi, geri döndürülemez şekilde tahrip olmasının yolunu açmış oluruz.” dedi.
Deniz kestanesi avlamak yasaklandı
Mustafa Sarı yardım çağrısı yapmıştı, o çağrı dikkate alındı:
“Ne olursunuz, tüm yetkililerimizden acil önlem almalarını istirham ediyoruz. Tarım Bakanlığı’nın birimleri, il ve ilçe müdürlüklerimiz bunun farkındalar. Sahil Güvenlik Komutanlığı’mız, sahil güvenliğin olmadığı bölgelerde jandarma ve çevre timlerimizin hep beraber, koordineli bir şekilde denizkestanesi avcılığını önlemeye yönelik faaliyetlere katılması gerekiyor. Çok acil olarak önlem almamız lazım. Yoksa kanuni düzenlemenin yapılmış olması, çok fazla bir şeyi değiştirmedi. Derhal hızlı bir şekilde tedbir almamız gerekiyor” Deniz kestanesi avlamak artık Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nce yasaklandı.