Sağlıklı yaşam tavsiyelerinin oldukça fazla olduğu günümüzde herkes yavaş yavaş işlenmiş gıdaları ve hazır paketli ürünleri terk ederek doğada bulunan ve daha sağlıklı olduğu bilinen gıdalarda hastalıkların şifasını aramaya başladı. Yaygın olarak bilinen her gıdanın taze ve doğal olanını tüketme üzerine kurulu bu yeni düzende bilgiler o kadar hızlı yayıldı ki, bu yayılım sürecinde araya kaynayan yanlış bilgileri elemek de imkansız hale geldi. Örneğin kansere çare olduğu düşünülürken bazı gıdaların kansere sebep olması gibi.

Kansere sebep oluyor

Doğada bulabileceğimiz ve vitamin deposu olarak bildiğimiz bazı besinler faydadan çok zarara yol açabiliyor. Doğru bilinen yanlışlardan bir tanesi de çiftlik somonu hakkında. İçerdiği omega-3 ve sağlıklı diğer yağ asitleri, hayvansal protein gibi birçok besin maddesi ile bizlere sağlıklı yaşamın en önemli parçalarından biri olarak görülen çiftlik somonları yapılan bir araştırma ile kanserden kurtulmanın yolu değil, kansere yakalanmanın sebepleri arasında gösterildi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre çiftlik somonu olarak bilinen somon türü pestisit, kimyasal, antibiyotik ve diğer kanserojenlerden etkilenen bir diyet ile besleniyor. Bu da ürünün tüketilmesi halinde etkilendiği kanserojenlerin sizi de etkilemesine yol açıyor. Ayrıca bilinmeyen bir diğer nokta ise satın aldığımız ve Karadeniz, Norveç somonu gibi türlere ayrılan somonların yaklaşık olarak %60 kadarı aslında çiftlik somonu. Somon alırken dikkat edilmesi gereken nokta ise Karadeniz somonu ve Norveç somonu olarak bilinen somonların özelliklerine dikkat etmek ve mümkünse doğallığından emin olduğunuz somonları tercih etmek.

Somon seçerken dikkat edin

Alacağınız somonların mümkün ise çiftlik değil deniz somonu olduğundan emin olmak adına güvenilir balıkçılardan temin edildiğinden emin olun. Eğer daha metropol bir alandaysanız da somonu her noktadan almayın çünkü çoğunlukla zincir yerlerde satılan somonlarda çiftlik somonu olma olasılığı da artıyor. Daha yüksek omega-3 ve protein kaynağı olarak Karadeniz somonu adı verilen somonlardan almaya çalışın. Pul kısmı daha sarımsı renge sahip olan somonları Karadeniz somonu olarak bilinir. Bu somonun pulları İsveç somonu türüne göre daha  sarımsı ve iç kısmı daha parlak bir turuncu renge sahiptir. Ayrıca kıyılarımızda tutularak satışa sunulduğundan çiftlik somonu olma ihtimali de daha düşük.

İLGİLİ MAKALE  Artvin'den nefis hamsili pilav tarifi - En kolay ve çıtır çıtır 'hamsili pilav' nasıl yapılır?

Bu gıdaları tüketirken dikkat

Somon kanser olmamıza sebep olabilecek tek gıda değil. Bunun yanında işlenmiş şekerler ve trans yağlar gibi bazı gıdalar da kanser sebebi olarak biliniyor. İşte kansere yakalanmamak için uzak durulması gereken gıdalar:

Beyaz un

Beyaz un işlendiği zaman tahıllarda bulunan lif de dahil birçok besin değerinin düşmesine ve tahrip olmasına neden olur. Bu da alacağınız besin değerlerini minimuma düşürür ve aynı zamanda ağır karbonhidrat sağlayarak damar tıkanıklığı gibi sorunlara yol açar. Bu nedenle beyaz un yerine tam buğday unu tercih edilerek lif tüketimi arttırılabilir.

İşlenmiş kırmızı etler

Tütsülenmiş ya b da ısıl işlem görmüş kırmızı etler marketlerden alarak kahvaltılık ya da aperatif olarak kullanılan gıdalardır. Fakat yapılan araştırmalarda işlenmiş kırmızı etlerin kansere yakalanma riskini %30 oranında arttırdığı ortaya konulmuştur. Daha sağlıklı olarak çiğ et alabilir ve buharlama tekniği ile kendiniz tütsüleyebilirsiniz.

Trans yağlar

İşlenmiş yağlar olarak da bilinene ve su eklenen yağlar, daha uzun süre taze kalmaları adına işlemlerden geçirilirler. Geçirildikleri işlemler le eklenen kimyasallar da hem kalp ve damar hastalıklarına hem de kansere yol açabilir. Bu nedenle daha sağlıklı olan sıvı bitkisel yağları tercih edebilirsiniz.

Konserve gıdalar

Konserve gıdalar içerisinde muhafaza edildikleri alüminyum kutulardan aldıkları bisfonel-A maddesi nedeni ile kanserojen etki gösterirler. Daha çok asit oranı yüksek olan gıdaların konulması ile etkileşime girer ve bu da kansere yakalanma riskini büyük ölçüde arttırmaktadır. Bu nedenle her gıdayı mevsiminde tüketerek taze oldukları anda faydalarından nasibimizi alabiliriz.