İnsan doğumu ile birlikte kum saat akmaya başlar ve düşen her kum ile birlikte hayat denilen yolculuk biraz daha kısalıyor. Bu kısalmanın etkisi olarak ise tabii ki fiziksel olarak ortaya çıkan belirli semptomlar ile karşılaşıyoruz. Bu semptomlardan en çok karşılaşılanı ise cildin yaşlanmaya başlaması. Tabii ki yalnızca yaşlılık değil, belirli alışkanlıkların edinilmiş olması da aslında daha yaşlı olmasak da daha yaşlı görünmemize yol açar. Bu ise kaçınmamız gereken durumlardan biridir.
Cildi yaşlandıran alışkanlıklar
Hayatımız boyunca farkında olmasak bile yaptığımız bazı şeyler ve edindiğimiz alışkanlıklar cildimizin olması gerekenden daha yaşlı bir görünüme bürünmesine neden olur. Cilt yapısını bozan ve cildin elastik görünümünü kaybetmesine neden olan bu alışkanlıklar genç yaşımızda yaşlı görünüm getirerek hem daha yorgun hem de daha yılgın hissetmemize yol açar. Bu alışkanlıkları bırakıp yerlerine daha sağlıklı alışkanlıklar ve çözümler getirdiğimiz takdirde ise olduğumuz yaştan daha genç görünmek bile mümkün. Cildin erken yaşlanmasına neden olan alışkanlıklar ise şu şekilde karşımıza çıkar:
- Sigara içmek
- Alkol tüketmek
- Yetersiz uyku
- Sık stres
- Yetersiz fiziksel aktivite
- Yeme bozukluğu
- Aşırı güneş maruziyeti
- Kötü beslenme
- İlaç kullanımı
Cildi güneşten korumamak
Güneş ışıkları yararlı olduğu gibi güneş ışıklarına koruma olmadan ya da uzun süre boyunca fazla şekilde maruz kalmak da zararlı bir durumdur. Bu durumlarda ise güneş ışıklarının zararlı etkileri cilde direkt olarak etki uygulayarak cildin erken yaşlanmasına ve kırışıklıkların artmasına neden olur. Cildi kurutarak elastik yapısını kaybetmesi ile birlikte kızarıklık, cilt kuruluğu, kalıcı kahverengi lekeler ve ton farkları gibi belirtiler de yanında gelir. Bu durumdan korunmak için ise güneş ile doğrudan temas edecek cilde öncesinde güneş kremi uygulamak faydalı olacaktır.
Su içmeyi ihmal etmek
Düzenli ve dengeli şekilde su tüketmek edinmemiz gereken bir alışkanlıktır ve hem beden hem de cilt sağlığı için oldukça önemlidir. Cildimizin ise belirli bir miktarda neme ihtiyacı vardır ve kirli hava gibi çevresel faktörler nedeni ile bu nem kaybolabilir. Cildin elastik yapısını korumasına yardım eden bu nem olmadığında ise cilt daha yaşlı bir görünüm kazanmaya başlar ve kuru bir cilt ortaya çıkar. Gün içerisinde en az 2 litre kadar su alımı her insan için gerekli olan ve alışkanlık haline gelmesi ile birlikte cilt sağlığını koruyacak bir alışkanlıktır.
Çok fazla mimik sergilemek
Yüz akslarını sürekli olarak çalıştırarak gösterdiğimiz mimikler belirli bir süre sonra cildin yapısında kalıcı etkiler bırakmaya başlar. Özellikle cildin elastik yapısını kaybetmesinden sonra yapılan mimikler ciltte kalıcı kırışıklıklar bırakmaya başlar. Özellikle sürekli kaşlarını çatanların kaş ortasında ve alınlarında çizgiler ve sürekli gülen bireylerin dudak çevresinde parantez şeklinde görülen çizgiler bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Mimikleri daha sakin ve aralıklı şekilde sergilemek ve cilt sağlığını koruyacak ürünler kullanarak cildin elastik yapısını desteklemek bu çizgilerin oluşmasını engelleyecek durumlar olarak karşımıza çıkar.
Makyajı silmeden uyumak
Güzellik ürünleri olarak bildiğimiz makyaj malzemeleri aslında cildimiz için fazlasıyla sağlıksız ürünlerdir. Fakat belirli durumlarda kullanmanın gerekli olduğu bir hayatınız varsa, makyajı hem daha dengeli şekilde kullanmalı hem de bu makyajı silmeden asla uyumamalısınız. Çünkü makyajı silmeden uyumak makyajın kendi zararının bütün gece boyunca cildinize işlemesine neden oluyor. Ciltteki gözeneklerin kapanmasına yol açan ve cilt hücrelerinin yapısına zarar veren makyaj malzemelerinin bütün bir gece cildinizde kalması ve sürekli olarak bu etkiyi devam ettirmesi sonucunda hem daha pürüzlü bir cildiniz oluyor hem de cilt esnek yapısına veda ederek daha erken yaşlanıyor.