Türkiye Cumhuriyetine, milletin birliğini ve bağımsızlığını simgelen İstiklal Marşı 12 Mart 1921 yılında Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı’nı, Osman Zeki Üngör bestelemiştir. 10 kıtadan oluşan İstiklal Marşı, özel günlerde ve törenlerde açılış ve kapanışlarda 2 kıtası okunmaktadır. Sözleriyle, manasıyla tüm Türk Milletinin, ruhunu mücadelesini ve milli mücadeleye duyduğu sevgi, saygının eşsiz bir kaleme alınmasıyla tam 101 yıl önce kabul görülmüştür. Milli marş yarışmasında kabul görülen Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını, kabulünden derlemeleri, İstiklal Marşı’nın notalarını sizler için derledik…
İstiklal Marşı’nın kabulü nasıl gerçekleşti?
12 Mart 1921 yılında Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Milli marş yarışmasında seçilen İstiklal Marşı, milli mücadeleyi ve bağımsızlığı simgeleyen eşsiz bir eserdir. İstiklal Marşı’nın kabulü, I. İnonü Savaşının galibiyetinden sonra kabul edilerek 101 yıldır hep bir ağızdan okunmaya devam etmektedir. 6 Ocak 1921 yılında gerçekleşen muhabere sonucunda 12 Mart 1921 yılında kabul görmüştür. 12 Mart 1921 yılında İstiklal Marşı’nın kabulünde şu şekilde bir olay yaşanmıştır. 1921 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığını üstlendiği meclis oturumunda Milli marş yarışmasında ön elemeyi geçen 7 şiir bulunuyordu. Bu 7 şiir tartışmaya açıldı. Ardından Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı, Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Bu seslendirmenin ardından milletvekilleri büyük bir heyecan duyarak, diğer şiirlerin okunmamasına neden oldu. Yaşanılan bu olayın ardından Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşı, alkışlarla Milli marş seçildi. 101 yıldır hep bir ağızdan okunmaya devam ediyor.
İstiklal Marşı’nın 10 kıtası
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
MEHMET AKİF ERSOY
İstiklal Marşı’nın notaları
Video: İSTİKLAL MARŞI Nasıl Çalınır || Kolay Melodika Notaları